Hakim Mehmet Can Kozan, Türkiye'de tanınmış bir yargıç olarak bilinir. Özellikle Adalet Bakanlığı'nda uzun yıllar görev yapmıştır. Kariyerinde insan hakları ve sivil özgürlükler alanında öncü kararlarıyla dikkat çeker.

Önemli başarıları arasında, medeni hukuk ve anayasa meselelerindeki liderliği bulunur. Ayrıca, yolsuzlukla mücadele davalarında adil yaklaşımıyla tanınır.

Hakim Mehmet Can Kozan, Adana'nın Kozan ilçesinde doğmuştur. Doğum tarihi 10 Ocak 1975 olarak kayıtlarda geçer.

Kökeni, Türkiye'nin güney bölgesine dayanır ve ailesi yıllardır Kozan'da yerleşik olup tarım ve eğitim sektöründe faaliyet göstermektedir.

Hakim Mehmet Can Kozan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden lisans derecesi almıştır. Daha sonra Londra Üniversitesi'nde insan hakları alanında yüksek lisans yapmıştır.

Eğitimine, Strasbourg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde stajyer olarak devam etmiş ve uluslararası hukuk konusunda uzmanlaşmıştır.

Hakim Mehmet Can Kozan, özellikle basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü davalarıyla ünlüdür. Örneğin, 2010 yılında bir gazetecinin serbest bırakılmasına dair kararı, medyada büyük yankı uyandırmıştır.

Diğer önemli davalar arasında çevre koruma konusundaki kararları ve siyasi yolsuzluk soruşturmaları yer alır. Bu davalar, Türk adalet sisteminde reforma katkı sağlamıştır.

Kariyeri, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi'nde geçen yıllarla başlar. İlk görev yeri İzmir'deki bir asliye mahkemesidir.

Daha sonra, Yargıtay'da daire başkanı olarak çalışmış ve emekliliğine kadar aktif kalmıştır. Şu anda, akademik çalışmalar ve sivil toplum örgütlerinde danışmanlık yapmaktadır.

Hakim Mehmet Can Kozan, evli ve iki çocuk babasıdır. Eşi, bir avukat olup aile Ankara'da ikamet etmektedir.

Çocukları, üniversite eğitimlerini sürdürmektedir ve aile olarak sosyal sorumluluk projelerine aktif katılım gösterirler, özellikle gençlerin eğitimi için vakıflarda çalışırlar.

Resmi iletişim için Adalet Bakanlığı'nın iletişim kanalları kullanılabilir. Ayrıca, kişisel web sitesi veya Twitter hesabı üzerinden sosyal medyada etkileşime geçilebilir.

Konferans ve seminerlerde ise kurumsal temsilciler aracılığıyla randevu alınabilir. Ancak, gizlilik politikaları nedeniyle doğrudan temas sınırlıdır.

Kendisi, Uluslararası Hukukçular Birliği'nden "İnsan Hakları Öncüsü" ödülünü almıştır. Türkiye içinde ise, Tüketici Hakları Derneği'nin "Adaletin Sesi" ödülüne sahiptir.

Bu ödüller, şeffaf ve dürüst yargılama süreçlerindeki katkılarından dolayı verilmiştir. Ayrıca, eğitim ve gençlik programlarındaki gönüllülüğüyle tanınır.

Son dönemde, yapay zeka ve adalet sisteminin uyumu üzerine panellere katılmıştır. Ayrıca, bir insan hakları vakfında yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaktadır.

2023'te yayınlanan bir kitabı, Türk hukuk reformları üzerine odaklanmaktadır. Düzenli olarak üniversitelerde ders verir ve genç hukukçuları mentorluk eder.

Vizyonu, erişilebilir ve eşit adalet ilkeleri üzerine kuruludur. Savunduğu ana fikirler, dijital dönüşüm ile adaletin yaygınlaştırılmasıdır.

Koruyucu yaklaşımı, vatandaşların haklarını bilmelerine ve savunmalarına odaklanır. Bu, eğitim programları ve medya işbirlikleri ile desteklenir.

Evet, çeşitli girişimlerde aktif rol alır. Örneğin, dezavantajlı bölgelerde hukuk klinikleri kurulmasına öncülük eder.

Gençler için hukuk okuryazarlığı kampanyaları düzenler ve engellilerin adalete erişimini artırmaya çalışır. Bu projeler, ulusal sivil toplum kuruluşlarıyla ortak yürütülür.

Temel tavsiyesi, haklarını öğrenmek ve resmi kaynakları kullanmaktır. Özellikle hukuki sorunlarda ücretsiz avukatlık hizmetlerine başvurmayı önerir.

Ayrıca, sosyal medyada bilgi kirliliğine karşı dikkatli olmayı ve adli yardım kurumlarından destek almayı vurgular. Bilinçli bir toplum için düzenli eğitim etkinliklerini takip etmelerini öğütler.